Pazarlamada Yaratıcı Fikir Geliştirmenin Yolları

Marketing için hayati önem taşıyan yaratıcı fikirler nasıl ortaya çıkar? İşte marka pazarlama stratejileri için yaratıcı fikir geliştirmenin yolları!

Aytaç Özge 17 Mart 2017

pazarlamada yaratıcılığı geliştirmenin yolları

Yaratıcılık, marketing faaliyetleri için hayati önem taşır. Peki yaratıcı fikirler nasıl ortaya çıkar? İşte marka pazarlama stratejileri için yaratıcı fikir geliştirmenin yolları!

Spiritbutton.com’da yayınlanan “How To Be More Creative? - Nasıl Daha Fazla Yaratıcı Olunur?” adlı infografik içeren yazıda reklamcılık ve pazarlama stratejileri için yaratıcılık ipuçları aktarılıyor. Gelin, bunları birlikte keşfedelim.

Yazıda yaşın ilerlemesi ile yaratıcılığın düşüşü arasında dikkat çeken noktalar bulunuyor. Yaş ilerledikçe düşünce süreçlerimizin mantıksal yönlerinin tipik olarak egemen hale gelmesine ve yaratıcı akışı engelleyecek eleştirel düşünme eğilimimizin yükselmesine vurgu yapılıyor. NASA'nın astronotlara eğitimi ile ilgili bir yaratıcılık testinin 2 bin çocuktan oluşan 5 yaş test grubuna verildiğinde, %98'lik bir geçiş oranının elde edilmesi örnek olarak gösteriliyor. Beş yıl sonra verilen aynı testte sadece % 30'luk geçiş oranı elde edildiğini, bir beş yıl daha sonra ise bu oranın, %12'ye düşmesinin gözlendiğini, yetişkinlikte ise aynı yetişkin grubunun sadece %2'sinin geçtiği vurgulanıyor. 

Yazının aktardığı yaratıcılığı geliştirmenin 9 yolu ise şöyle:

1. Fikirlerinizi kaydedin

Yazıya göre fikirlerinizi kaydetmek için laptop veya bir ses kayıt cihazı taşıyabilirsiniz. Daha pratik olmasını tercih ederseniz, akıllı telefonlarınızdaki sesli not uygulamalarından yararlanabilirsiniz. Düşüncelerinizi aktif olarak kaydetmek, gözleminizin bilişsel davranışını pozitif şekilde onaylar. Bununla birlikte düşüncelerinizi kayıt altına almanız, farklı fikirler arasında bağ kurmanıza ve inovatif çözümlerin doğuşuna yardımcı olabilir.

Modern buluşlara dönüşen birleştirilmiş fikir örnekleri:

  • Jant + Spor Ayakkabısı = Paten  
  • TV + Müzik = MTV
2. Problemi ters çevirin
 
İlgili incelemeye göre araştırmalar, yaratıcı bireylerin zorluklara sürekli farklı açılardan yaklaşma eğiliminde olduğunu göstermiştir. Bu şekilde uygulama yapmak, soyut düşünmeyi teşvik eden sorundan 'psikolojik uzaklık' yaratmaya yardımcı olur, yaratıcı süreçte önemli bir bileşen vazifesi görür. Yazıdan bağımsız olarak bu yolu, ilham veren bir örnekle açıklayabiliriz. Örneğin PlayStation oyun serisi "Uncharted" serüveninde Nathan Drake adlı baş karakter maceradan maceraya koşmak için sürekli nereye gideceğine ve nasıl davranacağına karar vermek durumundadır. Oyunu oynarken gideceği yere farklı açılardan yaklaşmanız, “buradan gitmesi lazım” şeklinde bir fikre sabit kalmadan ilerlemesine ve aslında “çok basit bir yermiş nasıl göremedim” demenize neden olabilir. Problemi madalyon gibi düşünüp öbür yüzünü çevirmeniz ve farklı açılardan yaklaşmanız gerekebilir. Soruyu ters çevirin veya kendinize farklı perspektiflerden sorun; büyük olasılıkla pek çok farklı cevap bulacaksınız. Örneğin, bir çocuk bu sorunu nasıl düşünür? Nasıl cevaplar?
 
Starbucks - Howard Shultz, " İtalyan espresso barını Amerika’da nasıl yeniden yaratabilirim?" diye sormak yerine "İyi bir kahvenin tadını çıkarmak için rahat, dinlendirici bir ortamı nasıl yaratabilirim?" diye sordu.
 
Instagram - "Harika bir konum paylaşım uygulaması nasıl oluşturulur?" yerine daha iyi bir soru ile geldi: "Basit bir fotoğraf paylaşımı uygulamasını nasıl oluşturabiliriz?"
 
3. Kısıtlama Koyun
 
Bir problem etrafında kısıtlama yaratmak çoğu zaman yaratıcılığa neden olabilir. Dr. Seuss, 50 kelimeden daha az bir bir hikaye üretemeyeceğine dair bahise girdikten sonra Green Eggs & Ham'i yazdı. Bir görevin doğasını kısıtlamak, en yaratıcı yönünüzü ortaya çıkarabilir.
 
“Bir problemi çözmek için bir saatim olsaydı, 55 dakika boyunca soruyu düşünürken, beş dakika da çözümleri düşünerek harcardım.” - Einstein
 
1907'de astım hastası olan apartman görevlisi James Murray Spangler, tozsuz bir elektrikli süpürge aradı. Kısıtlı kaynaklarla vantilatör, sabun kutusu, yastık kılıfı ve süpürge sapından bir makine hazırladı.
 
4. Üzerine Bir Gece Yatıp Uyuyun

Araştırmalar, yıllardır pek çok yaratıcının söylemini doğrulayarak bu bir sorunun üzerine uyumanın yaratıcılığı artırdığına işaret ediyor. Bilim insanları, uyku esnasında düşük seviyedeki stresin; insanların bilinçaltındaki bilgiye erişmesine ve bağlantı kurmasına izin vermede rol oynadığını öne sürmektedir.

Yazıya göre yeni bir araştırma, araştırmaya katılanların yaratıcılığında uykudan uyandıktan hemen sonra % 30'luk bir artış olduğunu kanıtladı.

"En iyi fikirlerimin hepsi rüyalarımdan geliyor"  Salvador Dali

Nike ve Google gibi dünyadaki en yenilikçi şirketlerin bazıları iş yerinde uyuklamayı teşvik etmekte... Bununla birlikte Beatles üyesi Paul McCartney’nin "Yesterday" şarkısının melodisinin rüyasında geldiğini söylemesi de örnek verilebilir. 17 Mart Dünya uyku günü olduğuna göre dilerseniz bugün, biraz kendinize yaratıcılık adına uyku zamanı ayırabilirsiniz.

5. Yürüyüşe Çıkın

Asırlar boyunca, yazarlar ve sanatçılar yürüyüş sırasında en iyi fikirlerini geliştirdiklerini aktardılar. Bugün, son araştırma çalışmaları, bir koşu bandında bile yürümenin hem etkinlik sırasında hem de kısa süre sonra yeni fikir üretimini önemli ölçüde geliştirebileceğini göstermiştir. Kan akışı artması ile beyin akışı ve zihnin özgürce dolaşımında yürüyüşün etkili olduğu düşünülmektedir. Burada “Beynine kan gitsin” sözünü hatırlatalım.

“Sadece yürürken akla düşenler gerçekten büyük düşüncelerdir.”  Nietzsche

Bazı tahminlere göre, William Wordsworth'un beş yıldan başlayarak günde ortalama altı buçuk mil hızla çıktığı 180.000 mil boyunca yürüdü. 1941'de İsviçreli mühendis George de Mestral, ormandaki bir yürüyüş sırasında giysilerine ve köpeğinin kürküne yapışanları gözlemleyerek kanca ve halka bağlantı (cırt cırt) Velcro’yu icat etti.

Kısa süre önce, Elon Musk Tesla fikrinin aklına yürürken geldiğini açıkladı. Stanford'da yapılan bir araştırmada, araştırmaya katılanların yürüyüş sonrasında yaratıcı faaliyetlerinde % 60'lık bir artış sağladığı aktarıldı.

6. Kararlılık

Patent kayıtlarına dair yapılan tarihsel çalışmalar, genel verimliliğin bilim ve teknolojideki radikal atılımlarla bağlantılı olduğunu göstermiştir. Bir markanın ya da sanat eserinin kalıcı olması için vazgeçmemek ve her seferinde farklı fikirlerle deneme yapmak gerekir. Vincent van Gogh’un her gün resim çizdiği için sanatçı olduğu söylenir. Pablo Picasso, ömründe 50 bin'in üzerinde eser üretti, ancak yalnızca bir bölümü şaheser olarak nitelendirildi. Ne kadar fazla fikirle gelirseniz, sonunda bir şaheser üretme şansınız da o kadar yüksek olur.

7. Tüm fikirleri kucaklayın

Dünyadaki en ünlü fikir, buluş ve sloganların çoğu muhtemel olmayan, doğaçlama ve bazen kazara üretilen kaynaklardan gelmiştir.  Ünlü Nike sloganı, 1976 yılında Utah'da iki kişiyi öldürmesi nedeniyle ölüm cezası alan katil Gary Gilmore'den geldi. Gilmore'a son isteği soruldu. Sonuç “Just Do It”... Post It Note ise işe yaramayan yapışkanlı kağıt gibi atılan bir fikirden doğdu.

8. Rahatlayın

Rahat bir zihin, yaratıcı bilgiler için hayati önem taşır. Akıllarımız rahat olduğunda, niyetimizi içe doğru taşımak ve bilinçaltımızda ortaya çıkan uzak düşünceler arasında ilişkiler kurmak daha olasıdır. Bunun için çok önemli olan bir madde ise dopamindir: Serbest bırakılan dopamin ne kadar çoksa o kadar yaratıcı oluruz. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, dünyanın dört bir yanındaki katılımcıların %72'sinin duşta yeni bir fikir sahibi olduğunu bildirdi.

9. İlham Arayın

Spontanlık, doğaçlama ve iyi şans yaratıcılığın kalbindedir. Başarı şansınızı artırmak için kendinizi yeni deneyimler, fikirler ve düşünme yollarına sürekli sürükleyin, yeni perspektifler yaratmaya hazır olun. Yazıda bu yol için ayrıca Newton’un elma hikâyesi ve patent sahiplerinin %50’sinin buluşlarını rastgele olaylar ile gerçekleştirdiği hatırlatılıyor.

Kaynak: https://www.spiritbutton.com/how-to-be-more-creative

ETİKETLER

İlgili Yazılar

Marketing TR hakkında

Pazarlama dünyasının tüm bileşenlerini en ince ayrıntılarıyla işleyen ve sahip olduğu içerikler sayesinde pazarlama ve dijital sektörlerine ilgisi olan herkesi bilgilendirme amacıyla çalışan marketingTR, Türkiye'nin lider dijital ajansı LuckyEye tarafından kurulan bir oluşumdur. 1999'dan beri Türkiye ve Avrupa'da elde edilen deneyimlerin ışığında oluşturulan marketingTR; özellikle dijital pazarlama, dijital deneyim yönetimi ve dijital dönüşüm gibi alanlarda sahip olduğu bilgilendirici ve yenilikçi içerikleriyle takipçilerine günümüz teknolojisinde hız kazanmaları ve adapte olabilmeleri konusunda desteklemektedir.