2019 yılının sonlarında gerçekleşen ve tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgını, büyüklüğü fark etmeksizin hemen hemen her işletmenin üzerinde maddi manevi toparlaması güç etkiler bıraktı. Çoğu işletme ve şirket kapanma durumunda kalırken, diğer kurum ve kuruluşlar ise satışlarının bir hayli düşmesi ve iş gücünün azalmasıyla mücadele etti. Markalar, söz konusu pandemide hayatta kalabilmek için yaratıcı olmak zorundalardı. Kimi kurumlar küçük ekipler ve sınırlı bütçelerden en iyi şekilde faydalanmaya çalışırken, kimi markalar ise hedef kitlelerini tamamen değiştirmek durumunda kaldı.

Devletlerin, vaka sayılarını azaltmak ve sürdürülebilir bir ekonomi için yaptıkları kapanma planlarından sonra, markalar da kendilerini yeniden inşa etmeye ve iyileşmeye başladılar. E-posta pazarlaması da bu iyileşme sürecinde kullanabileceğiniz en faydalı yöntemlerden biri olarak kabul edilmekte. Bunun nedeni, e-postaların dönüşüm oranlarının sosyal medyadan, doğrudan web trafiğinden ve arama motorlarından daha yüksek olmasıdır. Pazarlamacıların %31’i, e-postanın potansiyel müşteriler ile sağlıklı bir iletişim kurma konusunda en yüksek performans elde edilen yol olduğunu söylüyor.

Strateji Oluşturmaya Odaklanın

2020 yılını çoğu marka; gündemi, kapanmaları ve kısıtlamalar doğrultusunda ayakta kalabilmeyi odak noktası haline getirdi. Pandemi sonrası yeni normal düzenine alışmaya çalışan kurum ve organizasyonlar, strateji oluşturmak adına daha önceden düzenledikleri pazarlama kampanyalarından ilham alabilirler. Hedef kitleleri ve kullanıcı alışkanlıkları az da olsa değişime uğrasa da,  eskiden oluşturulan pazarlama stratejileri, yeni normal düzenine göre oluşturulacak bir kampanya için temel anlamda kullanılabilir.

Benzer şekilde, markalar yeni bir e-posta stratejisi uygulayacaksa, neyin işe yarayıp neyin yaramadığını hızlı bir şekilde öğrenebilmeleri için farklı değişkenleri test etmek önemlidir. A / B testi, bunu başarmak için mükemmel bir yöntemdir ve markaların en iyi sonuçları neyin verdiğini görmek için farklı değişkenleri birbirine karşı test etmesine olanak tanır.

A / B testi yapılabilecek pek çok e-posta öğesi vardır. İşte bunlardan sadece birkaçı:

• Ana Başlık
• Konu Başlığı
• Harekete Geçirme Çağrısı (CTA)
• Görseller
• Ürünler
• Kişiselleştirilmiş İçerik
• İçerik Düzeni

Pazarlama Otomasyonu Kullanın

Çoğu ajans ve şirkette pazarlama bütçeleri kesintiye uğradı ve birçok ekip küçülmeye gitti. Ancak bu tarz değişkenler, bu yıl içerisinde markalar için yapılacak daha az iş olduğu anlamına gelmiyor. Böylesi zamanlarda pazarlama otomasyonu sizler için bir kurtarıcı olabilir. Arka planda zaman alan, manuel biçimde yapılması gereken görevleri halledebilir ve bu sayede pazarlamacılar ise strateji, büyüme ve toparlanma gibi konular üstüne odaklanabilir. Örnek vermek gerekirse;

• Hedef kitlenizi karşılayan ve bir nevi “hoşgeldiniz” anlamı taşıyan e-postalar her zaman şirketlerin yardımcısı olmuştur. İletişim bilgilerinizin, sosyal medya kanallarınızın ve genel marka kimliğinin aktarıldığı bu tarz e-postalar, normal e-postalara göre %50 daha fazla açılma oranına sahiptir. Bu da onları normal e-postalara kıyasla %86 daha etkili kılmaktadır.
• Hedef kitlenizin daha önceki etkileşimlerini ve satın alma alışkanlıklarını temel alarak, öneri e-postaları iletebilirsiniz. Bu öneriler ise; yapılan indirimlerden, trend kampanyalardan veya birlikte giden iyi ürünler hakkında olabilir.
• Yeni müşteriler elde etmenin, halihazırdaki müşterileri elde tutmaktan 25 kat daha masraflı olduğunu biliyor muydunuz? Bu sebeple, sahip olduğunuz mevcut müşterilerinizle sürekli etkileşimde olmak çok önemlidir. Fakat zaman içerisinde mevcut müşterileriniz ile aranızdaki ilişkiler uzaklaşma hatta kopma noktasına kadar gelebilir. Böyle durumlarda onlara atacağınız özlem içerikli e-posta kampanyaları, sizleri ve markanız adına yaptığınız kampanyaları hatırlatmak adına iyi bir yöntem olacaktır.

Müşteri Deneyimini İyileştirin

Pandemi sürecinde şirketlerin çoğu müşterisi online alışverişe geçmek zorunda kaldı. Anında canlı yardımlar, ertesi gün teslimatlar gibi ortaya çıkan seçeneklerden dolayı kullanıcılar kendileri için kişiselleştirilmiş bir satın alma yolculuğu beklemektedir. Bu nedenle 2021 yılında markaların müşteri deneyimleriyle olan ilişkilerini en üst seviyeye çıkarmaları gerekmektedir.

Tüketicilerin %80’i kendilerine kişiselleştirilmiş bir satın alma deneyimi sunan markaları tercih ediyor. Bu sebepten dolayı günümüzde sunduğunuz hizmetin hedef kitleniz bazında kişiselleştirilmiş olması gerekiyor. Kişiselleştirme sürecinde başarılı olmak için sunduğunuz e-posta içeriğini demografik, davranışsal ve satın alma geçmişi verilerine göre temellendirmelisiniz. Kullanıcılarınızın ilgi odaklarına göre çalışan yapay zeka destekli ürün tavsiyeleri de müşteri deneyiminizi iyileştirmek için iyi bir yöntem olacaktır.

Yeniden etkileşim yaratmak istediğiniz müşterilerinize; internet gezinmeleri geçmişlerine göre kişiselleştirilmiş, davranışsal hedeflemeyi amaçlayan e-postalar gönderebilirsiniz. Buna örnek olarak, e-ticaret sitelerinin kullanıcılarına sepetlerinin boş olduğunu veya ürün unuttuklarını hatırlatana e-postalarını verebiliriz.

Son olarak; hedef kitleniz ile kişiselleştirilmiş bir müşteri deneyimi ilişkisi yaratmak için potansiyel müşterilerinizin hangi zamanda ve nerede yaşadıklarından emin olmanız gerekir. Olası bir kısıtlamada ne tür kurallar kapsamında çalıştığınızdan veya yeni bir yerel mağaza açılışından bahsetmek bu konuya örnek olarak verilebilir.

Kaynak: Pure360

ETİKETLER