2018 yılında her ne kadar GDPR’a uyum sağlama ve mobil strateji geliştirme arasında kaldığımız dönemler geçirmiş olsak da, 2018 mobil dünya için değerli bir rekor yılı oldu. Hatta devam eden yılbaşı satışlarıyla yeni rekorlar kırılmaya devam edecek gibi duruyor. Örneğin; eMarketer tahminlerine göre, 2018 tatil sezonu mobil ticaret satışları ilk kez 50 milyar doları aşarak e-ticaret harcamalarının yaklaşık %44’ünü kapsayacak ve biz yeni yıla girmeden yeni bir satış rekoru kırılacak.

Peki, 2018 yılı boyunca artan ve gelişmeye devam eden mobil ticaretin bu yükselen ivmeye sahip olmasının sebebi ne olabilir sizce?

Aslında birçok sebep mevcut; bulunduğunuz sektör, etkileşime geçtiğiniz ürün veya servisler, kullandığınız teknolojiler ve dahası; ancak konuya daha geniş bir açıdan baktığımızda mobil pazarlama alanında 2018 yılını üç büyük trendin şekillendirdiğini görüyoruz.

• Veri Gizliliği (GDPR)

• Mobil ticaretin e-ticaretin önüne geçmesi

• Kişiselleştirmenin yükselişi

Gelin şimdi 2018 yılına ses getiren bu 3 mobil trendi birlikte inceleyelim. Böylece kendimizi 2019 yılına daha iyi hazırlayabiliriz belki. Ne dersiniz?

1. Veri Gizliliği (GDPR)



En basit ifadeyle GDPR, kullanıcıların kişisel bilgilerini içeren tüm verilerin herhangi bir platform farkı gözetmeksizin korunmasını sağlayan bir yasal çerçevedir. GDPR ile kullanıcılara ait mahremiyet hakkı bütün dijital platformlarda korunur. GDPR yönetmeliğine göre etkileşim kitlenizle iletişime geçerken izinlerini almak olmazsa olmazdır; ancak kullanıcılardan izin alma süreci, her marka için aynı çözümü bulundurmaz. Bu sebeple GDPR sonrası yeni dijital pazarlama yöntemleri geliştirmek ve uygulamak oldukça kritik bir değere sahiptir.

Otomasyon teknolojilerini kullanan bir şirkete sahip olduğunuzu düşünürsek; her ne kadar pazarlama yapınız ve müşteri etkileşim kaynaklarınız GDPR tarafından engelliyor gibi görünse de, GDPR yönetmeliklerine uyarak, müşteri etkileşimini güvenilir bir yapıda inşa edebilir ve müşterilerinizin size daha fazla güvenmesini sağlayarak sağdık müşterilere sahip olabilirsiniz. Unutulmamalıdır ki; GDPR sayesinde pazarlamada güvenle oluşan müşteri sadakati ve şeffaf etkileşim, sizin en büyük gücünüz olacaktır.

25 Mayıs 2018 tarihi itibariyle hayatımıza giren GDPR konusu, mobil ve dijital pazarlama için 2018 yılında oldukça büyük bir öneme sahipti. Aynı öneme 2019 yılında da sahip olacağını düşünüyor ve yeni çözümlerle bizleri şaşırtacağını düşünüyoruz.

2. Mobil ticaretin e-ticaretin önüne geçmesi



451 Research tarafından en son oluşturulan birleşik ticaret tahminlerine (Global Unified Commerce Forecast) göre, çevrimiçi kanallar gelecek yıllarda mağaza içi perakende satışların artmasını önemli ölçüde etkileyecek. 2018 verilerine göre toplam satışların %10,2’si şu anda e-ticaret kanalları ile gerçekleştiriliyor. 2022 yılında ise bu rakamın %17,3 oranında olacağı tahmin ediliyor. Eğer tahminler doğru çıkarsa, e-ticaret artışı mağaza içi satış oranlarını kısa zaman içerisinde yakalayacak gibi duruyor. Bu durum ise önümüzdeki yıllarda dijital ve fiziksel mağazacılık stratejilerinde büyük bir değişimin bizi beklediğini gösteriyor. Ancak bugün söz konusu sadece dijital ve fiziksel mağazacılıkta yaşanan değişimler değil. E-ticaret (elektronik ticaret) kanallarında m-ticaretin (mobil ticaret) gücü her geçen gün artıyor.

2018 yılında mobil ticaret kanallarında yapılan işlemler, e-ticaret işlemlerinden daha fazlaydı ve dijital pazarlama dünyası için mobilin gücü 2019 yılında resmi olarak kanıtlandı diyebiliriz. Hatta Çin’de bu yıl mobil cihazlarla yapılan alışverişler ile ilk kez 1 trilyon doları aşan bir harcama yapıldı. Böylece Çin, 2018 yılında dünyanın en fazla mobil harcama yapılan ülkesi oldu.

Fakat yapılan araştırmalar sonucunda mobil ticaret işlemleri ile mobil satın alma oranları karşılaştırıldığında; mobil ticaretin yükselişi kadar hızlı bir artış görülmedi. Bu sebeple markaların 2019 yılında bu eksiğini kapamak için omni-channel stratejilerini daha fazla geliştirmesi gerekiyor.

3. Kişiselleştirmenin yükselişi



2018 yılı boyunca dijital kampanya içeriklerinde size özel teklifler, size özel ayrıcalıklar veya size özel ürünler gibi cümlelerle başlayan sloganlarla karşılaşmışsınızdır. Bu durum sadece bir şeyin göstergesidir. O da kişiselleştirmenin yükselişi!

Günümüz pazarlama profesyonellerinin %60’ı bugün, içerik kişiselleştirmeyle ilgileniyor ve kişi bazında özel çözümlerle kullanıcı beklentilerini karşılamak için kişiselleştirilmiş dijital deneyimler tasarlıyor. Mobil ve diğer dijital kanallarda hem marka hem de müşteri için karşılıklı bir kazanım sağlayan bu strateji, her geçen gün artan kullanıcı verisiyle daha etkili ve verimli teklifler sunma fırsatı oluşturuyor. Özellikle de bu kampanyalar dinamik bir yapı ile güçlendirilmişse, kişiselleştirme çok daha verimli sonuçlar veriyor.

Peki dinamik yapı ile ifade edilen nedir?

Hepimiz yıl içerisinde adımızın, yaşadığımız şehrin veya hava durumu bilgisinin bulunduğu mesajlar veya web sayfaları ile karşılaşmışızdır. Bu tür içeriklerin bulunduğu platformlar, kullanıcı bilgileri doğrultusunda kişiye özel değişim gösteren dinamik bir yapıya sahiptir. Dinamik mesajlar veya dinamik web sayfaları, yüzbinlerce insanla etkileşime geçmek ve kişiselleştirilmiş bir deneyim sunmak için biçilmiş kaftandır. Dinamik yapı oluşturarak, kullanıcılar ile olan etkileşiminizi kişiselleştirebilir ve segmentasyon seçimlerinize göre de iletişim yapınızı detaylandırabilirsiniz.

Kişiselleştirilmiş bir dijital çözüm sunmanın müşteri-marka etkileşimi için değerli bir avantaj olduğunu Localytics tarafından hazırlanan 2018 dinamik ve segmente içerik etkileşim sonuçları istatistiklerini inceleyerek değerlendirebilirsiniz.










Kaynak: Localytics

ETİKETLER